Milyonlarca kiracıya müjde
Apartmanın arkasındaki kaya parçasının zarar verdiği dairede oturan vatandaş, ev sahibiyle anlaşamayınca mahkemenin yolunu tuttu. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay, kayanın zarar verdiği binadan mülk sahibinin sorumlu olduğuna hükmetti.
24 Aralık 2021 - 10:48
Davalı kiracı ise kiralanan konutun bulunduğu binanın arka bahçesindeki duvardan büyük bir kaya parçasının yuvarlanarak binaya düştüğünü, bu hususta belediye tarafından tutanak tutulduğunu dile getirdi. Binada can güveliğinin bulunmadığının ve artık oturulamayacağının tespit edildiğini, binanın boşaltılarak mühürlendiğini, akabinde davacı kiraya verenle yapılan görüşmeler neticesinde, artık fiili olarak dairede oturmanın mümkün olmadığından bahisle sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini öne sürdü. Davalının, kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma uygun şekilde bulundurmakla yükümlü olduğunu, 2014 yılı Eylül ayına ilişkin kira borcu dışında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istedi.
Dosyaya sunulan fotoğraflar incelendiğinde düşen kaya parçasının kiralananın kullanımına engel olacak mücbir sebep teşkil ettiğine dikkat çeken mahkeme; davacı kiraya verenin, sözleşme süresince kiralananı kullanıma elverişli durumda bulundurmakla yükümlü olduğuna, kiralananın davalı kiracıdan kaynaklanmayan nedenlerle kullanılamaz hale geldiği, davalının borca itirazında haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verildi. Hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.
Kararda şöyle denildi: “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini üstlendiği sözleşmedir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Somut olayda, dosya arasında bulunan deliller dikkate alındığında, kiracıdan kaynaklanmayan, kiralananın kullanılmasına önemli ölçüde engel teşkil eden, sonradan ortaya çıkan mücbir sebeple, davalı kiracı tarafından, kiralananın 01/10/2014 tarihinden itibaren kullanılmadığı, davalının 2014 Eylül ayına ait kira borcunu kabul ettiği anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular, davalının kabul beyanı, davacı kiraya verenin 01/10/2014 tarihinden itibaren kira alacağı talebinde bulunamayacağı dikkate alınarak; davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
FACEBOOK YORUMLAR