Türk Şiirinde Yunus Emre Kitabı Çıktı

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından 1 yıllık süre zarfında hazırlanan “Türk Şiirinde Yunus Emre” adlı kitap çıktı.

Türk Şiirinde Yunus Emre Kitabı Çıktı
13 Aralık 2021 - 11:40
Bilindiği üzere içinde bulunduğumuz yıl, vefatının 700. yıl dönümü olması münasebetiyle Yunus Emre’ye adandı. Bu kapsamda, yılın bitmesine günler kala Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından Yunus’a dair kıymetli bir kitap yayımlandı. 

Prof. Dr. İdris Nebi Uysal, Doç. Dr. Kamil Ali Gıynaş ve Dr. Öğr. Üyesi Onur Aykaç tarafından hazırlanan ve yaklaşık bir yıllık emeğin neticesinde ortaya çıkan bu çalışma, Yunus Emre’nin hayatını, eserlerini ve Yunus’a adanmış şiirleri konu alıyor.

Üç bölümden oluşan kitabın “Yunus Emre’nin Hayatı ve Eserleri” adını taşıyan ilk bölümünde, Yunus Emre’nin tarihî ve menkıbevi hayatının yanı sıra Risâletü’n-Nushiyye ve Dîvân adlı eserleri hakkında da tanıtıcı bilgiler bulunuyor.

“Yunus Emre’ye Adanmış Şiirler Üzerine” adlı ikinci bölümde, “Yunus Emre üzerine yazılan şiirleri daha önce bir araya getiren kitaplar” ile “Yunus’a adanmış şiirlerin genel özellikleri” hakkında tanıtıcı bilgiler yer alıyor. Bölüm incelendiğinde, yedisi 1991 yılında olmak üzere toplam on iki kitapta Yunus’a adanmış şiirlerin daha önce yayımlandığı görülüyor. Bu şiirlerde; Yunus’un Türk diline kattığı değerler, sevgi, saygı, hoşgörü mesajları verişi, örnek bir Müslüman olarak yaşayışı vs. şairlerce en çok öne çıkarılan unsurlar oldu.

“Şairlerin Dilinden Yunus Emre” başlıklı üçüncü bölümde ise Yunus Emre’ye adanmış 45 şiir, şair adına göre alfabetik sırayla verildi. Âşık şiirinden tekke şiirine, divan şiirinden günümüz şiirine kadar geniş bir alanda kaleme alınmış yüzlerce şiiri 45’e düşürürken yazarların nasıl bir yol izlediğini anlamak için kitabın “Ön Söz” kısmına kulak verelim:

“Elbette ki yüzlerce şiiri 45’e düşürürken bazı ölçütler belirledik. Yunus’a duyulan aşırı sevgiye bağlı olarak Yunus’un sözlerini Allah kelamıyla kıyaslayan, Yunus’u peygamberlerle (bilhassa Hz. Peygamber’le) aynı mertebede gösteren şiirler kapsam dışı bırakıldı. Yunus’un hayatını, yapıp ettiklerini bir tarih kitabı gibi anlatan; parlak birkaç mısraın ötesine geçemeyerek kendi içinde bir anlam bütünlüğü oluşturamayan; Yunus’u tek bir şehrin şairi olarak göstermek için büyük çaba harcayan şiirler de çalışmaya dâhil edilmedi. Benzer bir tema etrafında teşekkül eden ve birbirini çokça andıran şiirlerdense sadece biri tercih edildi. Bu aşamada elbette kişisel beğeniler önemli rol oynadı. Yazım aşamasında şiirlerin orijinal şekline sadık kalındı; kimi şiirlerin metinleri şairinin kitabından kontrol edildi, ana kaynağına ulaşılamayan şiirlerse antolojide yer aldığı hâli doğru kabul edilerek kaydedildi. Divan şairlerinin şiirleri dışında kalan metinlerin imlası, TDK Yazım Kılavuzu’na (2012) göre güncellendi. Böylece “Yûnus-Yunus, mâna-mana, hakikât-hakikat” gibi ikili kullanımların önüne geçildi ve metinlerde standart bir imlaya ulaşıldı. Şiirlerin noktalama işaretleri de yeniden elden geçirildi; mısra sonlarında noktalama işareti olmayan şiirlere uygun işaretler tarafımızdan eklendi.”
Üçüncü bölümün dikkati çeken yönlerinden biri de sayfa altında yer alan sözlüktür. Yazarlar, günümüzde konuşma ve yazı dilinin dışında kalan, unutulmaya yüz tutan kelimelerin anlamlarını sayfa altlarında vererek okurların şiirleri daha kolay anlamalarına imkân sunmaktadır. Bu uygulama divan şairlerince yazılan şiirler için hayli faydalı olmuştur. Çalışma “Kaynakça” bölümüyle son buluyor.
Dünyanın dört bir yanında Yunus Emre’ye dair etkinliklerin yapıldığı şu günlerde, 2021 yılı bitmeden böylesine kıymetli bir eserin bilim dünyasına kazandırılmış olması Yunus Emre araştırmaları açısından önem arz ediyor. 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum