İrade Terbiyesi

İrade, insanın hayatına yön vermesini sağlayan mutlak bir unsurdur. Yüz yıldan uzun bir süre yazılmış olan İrade Terbiyesi adlı bu kitapta örnek olarak verilen sorunların günümüzdeki sorunlarla aynı olması, kitapta bu sorunların temel sebebi olarak bahsedilen irademize sahip olamama sorununun yıllarca çözülemediğini gösteriyor. 
İrade, insanın hayatın iplerini eline almasında, gelişmesinde ve başarılarında çok önemli bir rol oynar. Eğer kaderimizin önceden yazılmış olduğunu, bizim hiç etkimiz olmadığını düşünürsek bu bize hiç seçme hakkımızın olmadığını düşündürmez mi? Üzerinde hiç etkimizin olmadığı bir hayatı yaşadığımıza inanırsak, o hayat anlamını kaybetmez mi? İnsan yazılanı yaşayan bir varlık değildir ve kaderimizi de yaptığımız seçimler, yürüdüğümüz yollar belirler. Hayatımızı da anlamlı kılan budur. Peki, irademizin kontrolünü elimize almamak, bunun için çaba göstermemek kaderin aslında değişmez olduğuna, yazılanı oynadığımıza inandığımızı göstermez mi?
İrademizi elimizde tutamadığımız için rüzgârda savrulan, kontrolünü kaybetmiş gemiler gibiyiz. Hareketlerimizi çevremizin isteklerine göre şekillendiriyoruz. Geleceğimize faydası olmayan boş zevklere doğru koşuyor, bunlar uğruna yaşıyoruz. Zamanın bize verilmiş en değerli hediye olduğunu unutuyoruz. Lakin değişmeyecek bir gerçek şudur ki: Zaman geçiyor ve bitecek. Sadece eğlence, gezme, yeme, cinsel arzular, oyun için harcadığımız zaman ve eylemlerimiz ilerleyen vakitte büyük bir pişmanlık hissi yaratacak. Çünkü bunlar için tüm sorumluluklarımızı, kendimize ve hayata karşı görevlerimizi ertelemiş ve geç kalmış olacağız belki de. 
İrademizi kontrol altına almamız için kendi derin düşünceler ile kendi içimize inebilmeli ve kendimizin farkında olmamız gerekir. Lakin dışarıda olup bitenler bizim için o kadar önemli ki, kendi içimizde olanları umursamayız. Davranışlarımızın, duygularımızın, düşüncelerimizin bize olan faydasını düşünmeli, onları analiz edebilmeyiz. Gündelik zevklerin peşinden koşmak uğruna, sorumluluklarımızı bir kenara bırakıp büyük zararlara uğramayacak farkındalığa sahip olmak gerekir. Bunun en net örneği sınava son gün çalışan öğrencilerdir. Son gün yoğun bir şekilde çalışırlar, kısa süreli hafızaları iyiyse sınavdan iyi bir not da alırlar. Lakin hiçbir şey öğrenmez ve bir kazanım elde edemezler. İradesini kontrol altına almış bir öğrenci düzenli olarak her gün çalışır. Başarının de en önemli şartlarından biri budur zaten. Düzenli ve sürekli olmak. Her gün küçük de olsa bir adım atabilmek. 
Son olarak irademizi kontrol altına almamızın şartlarından biri de düşünce, duygu ve eylemlerimizin iyi bir şekilde organize olmasıdır. Çünkü hepsi birbirini etkiler ve besler. Bu yüzden duygularımızın, düşüncelerimizin ve hareketlerimizin kendi amacımıza ve faydamıza hareket etmesini sağlamak için çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki yarın sağlayacağımız doyum bugün yaptıklarımıza bağlı. Bu yüzden ne yaptığını bilen, çalışan, gelişen insanlar olmak için irademizi kontrol altına almamız gerekiyor.